‘Chicago’ müzikali İstanbul’da…
50 Yıldır, o gün bugün tazeliğini her daim koruyan, bol ödüllü bir müzikal “Chicago”… John Kander’ın müzikleri, Fred Ebb’in şarkı sözleri ve Fred Ebb ile Bob Fosse’un metnini yazdığı müzikal, gazeteci, adliye muhabiri Watkins’in oyunundan uyarlandı. Dünya çapında ünlenmesi ise Richard Gere, Renee Zelweger, Catherine Zeta Jones‘un başrolleri paylaştığı sinemadan (2002) sonra oldu. Hala dünya turnesinde olan ve İstanbul’a gelen ise 2024 tarihli yeni versiyonu. İzledim. Kusursuzdu. Harikaydı.
Bence bu büyük muvaffakiyetin gerisindeki sihirli değnek Bob Fosse(1927-1987) isimli o eşsiz büyücüdür. Büyücü dediğim, Chicago doğumlu, fevkalâde yetenekli koreograf, ve tiyatro sinema yönetmeni… Cabaret, Lenny, All That Jazz sinemaları onun imzasını taşır. Bu yeni sahnelenişte tekrar Bob Fosse egemenliği var. Bu defa sahneye koyan K. J. Mortimer ve koreograf Gary Chryst. Lakin inanın her an Bob Fosse’un varlığı hissediliyor.
GÖZBOYAMACILIK HER YERDE…
Sahnede caz orkestrası ve 1920’lerin ışıltılı, pırıltılı, gözboyayıcı Şikago’su. Tıpkı hapishaneye düşen ve rekabet içindeki iki katil bayan. Roxie ve Vilma… (Hep erkekler bayanları öldürecek değil ya! Aksisi de olur!) Hayat eşittir sahne. Ve birbirinden ehil dansçılar, şancılar, mükemmel bir takım, harikulade bir disiplin, her biri işinde usta… Müzik, ses, dans, devinim, dekor, kostüm, ışık bütünlüğü ve mükemmelliği….
Öykümüz aşk, kıskançlık, cinayet, intikam, palavra dolan, şan şöhret merakı, para sevdası, çıkar tutkusu, medyanın açgözlülüğü, yargının yolsuzluğu, adaletin çürümüşlüğü üzerinedir… Ezelden beri süregelen hikayeler bu sefer dayanılmaz bir ironi, hiciv ve eleştirel bakışla ele alınıyor.
Zaten her şeyin satılık olduğu, palavra dolanın gerçekmiş üzere sunulduğu, toplumsal medyanın, yapay zekayla hazırlanmış haberlerin, hele hele şiddettin her zamankinden daha yaygın, daha hoyrat, daha acımasız olduğu günümüzde, “Chicago” müzikali 50 yıl öncesinden çok daha yeni olmuş! Emeği geçenlere teşekkürler.
