Necmettin Kar: PR Yayıncılığı Algı Yönetimi Değil, Veriyle Yürütülen Bir Süreçtir
NK Ajans ve Ajans PR Kurucusu Necmettin Kar, PR yayıncılığı alanında yaşanan dönüşümü değerlendirirken, bu sürecin sırf görünürlük sağlamaya yönelik değil, sürdürülebilir irtibat bağları kurmaya odaklanması gerektiğini vurguladı. Kar, “PR yalnızca basına haber servis etmekten ibaret değil. Bu alanın tabiatında hem duygusal bağ kurmak hem de stratejik gayelere ulaşmak var. Her yayımlanan içeriğin hem marka kimliğine hem de amaç kitle iç görüsüne dayalı olması koşul,” sözlerini kullandı.
Kar’a nazaran, PR alanında hâlâ en çok göz gerisi edilen öge, yapılan çalışmaların tesirinin ölçümlenmesi. “Basit bir içerik üretip bunu onlarca siteye dağıtmak, başlı başına bir muvaffakiyet değil. Bu içeriğin kim tarafından, ne vakit, nasıl okunduğunu ve ne sonuç doğurduğunu bilmiyorsanız, aslında yalnızca bir yankı odasında kendi sesinizi dinliyorsunuz demektir. PR yayını ölçülmediği sürece sürdürülebilir değildir,” diyen Necmettin Kar, bilhassa performans tahlili yapılmayan yayınların markaya ziyan verme potansiyelinin de göz gerisi edilmemesi gerektiğini belirtti.
Ajans PR çatısı altında birçok ulusal ve milletlerarası markayla çalışan Kar, dijital çağda PR yayıncılığının çok daha fazla dikkat ve planlama gerektirdiğini belirtiyor. “Artık bir içeriği rastgele bir platforma bırakmak kâfi değil. Hakikat başlık, yanlışsız saat, hakikat mecra ve hatta hakikat gündem eşleşmesi olmadan yapılan yayınlar, istenen sonucu vermez. Hatta kimi durumlarda, yanlış anlaşılmalara da yol açabilir. Ben tüm müşterilerime yayından evvel bu planlamayı bilgiyle desteklemeyi öneriyorum,” diyerek bu sürecin artık büsbütün analitik bir yerde yürütülmesi gerektiğine işaret etti.
PR çalışmalarının markaların prestij idaresinde temel bir öge olduğuna değinen Kar, bunun süreksiz bir görünürlük değil, uzun vadeli bir tesir yaratma maksadıyla yapılması gerektiğini söyledi. “Bir basın bülteni sırf o hafta medyada yer almak için gönderilmemeli. Kriz anında markanın güvenilirliğini destekleyecek altyapıyı kuran stratejinin modülü olmalı. Biz NK Ajans olarak her yayını, o markanın bağlantı geçmişiyle birlikte kurguluyoruz,” diyerek içeriklerin modül kesim değil, bütüncül bir bağlantı stratejisinin uzantısı olarak hazırlanması gerektiğini söz etti.
Sosyal medya ve dijital platformların PR yayıncılığı üzerindeki tesirini de kıymetlendiren Kar, bu alanların avantajlı olduğu kadar tehlikeli de olabileceğini belirtti. “Dijital mecralarla yayılmak çok kolay lakin denetimsiz yayılmak, krizlerin fitilini de ateşleyebilir. O nedenle her içerik, yayın öncesinde en az iki kez hem teknik hem de anlatı açısından gözden geçirilmelidir. Kurumun bir sözle bile yanlış pozisyonlandırılması, yıllar süren prestij birikimini zedeleyebilir,” ikazında bulundu.
PR’ın reklamla karıştırılmaması gerektiğinin de altını çizen Kar, “Reklam, markanın kendini anlatmasıdır. PR ise diğerlerinin sizin isminize konuştuğu alandır. Bu fark çok net anlaşılmalı. Yayın lisanı, metin tonu, kaynakların güvenilirliği ve içeriğin haberleştirilme biçimi, PR’ı reklama benzetmeyecek halde kurgulanmalı. Aksi takdirde, okur nezdinde itimat değil kuşku oluşur,” diyerek PR’ın bağımsız ve tesirli bir irtibat aracı olarak konumlanmasının gerekliliğini vurguladı.
Yaratıcılığın ve yenilikçiliğin de bu alanda kilit rol oynadığını belirten Necmettin Kar, PR yayınlarında her zamankinden daha fazla özgünlük beklendiğini lisana getiriyor: “Klişeleşmiş başlıklar, yapay tabirler ve herkesin benzeri biçimde söylediği kalıplar artık işlemiyor. PR yayınlarında öykü anlatımı ve içerik tasarımı birleştirilmeli. Beşerler bir haberi okuduğunda, orada bir marka değil bir fikir, bir bedel görmeli.”
Yazının sonunda Kar, markalara şu tavsiyede bulundu: “PR’ı yalnızca bültenle sonlu görmekten vazgeçin. PR, prestijin omurgasıdır. O yüzden her yayın bir tuğladır. Gerçek yerleştirilmiş her içerik, kurumsal yapının yükselmesine takviye olur. Lakin özensiz her yayın, birebir binanın çatısını çökertebilir.”
