Özgür Özel’den Erdoğan’a ‘Trump’ göndermesi: ‘Nasıl teslim olduğunu hatırlatıyor’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Aydın’da Didim Belediyesi Ayşenur Ezgi Eygi Parkı ve toplu açılış merasimine katıldı.

6 Eylül 2024’te işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlenen bir şovda İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin isminin parka verilmesi üzerinden seslenen Özel, şunları söyledi:

“Bugün burada olmamızı gerektiren ise Ayşenur Ezgi Eygi, Filistin’de İsrail askerleri tarafından katledildiğinde, biz onun cenazesi Türkiye’ye gelsin diye uzun mühlet büyük bir diplomatik gayret verilirken tanıştığımız kıymetli ailesiyle birlikte, onun toprağına kavuştuğu merasimde buradaydık. Didim’deydik. O gün o merasimde söyleyecek bir iki cümlemiz vardı. Siyaset yapmayacaktık. Lakin söyleyecek bir iki cümlemiz vardı Filistin’e dair, Denizlere dair, Bülent Ecevit’e dair, Ayşenur Ezgi Eygi’ye dair. O gün merasim programı tekraren değişti. Olmayacak işler oldu. Bizi konuşturmak yerine o gün yalnızca Sayın Numan Kurtulmuş’a bir mikrofon verip öteki partilerden de birer ikişer kişinin birer ikişer cümlesini duymaya tahammül etmediler. Biz orada merasimin saygınlığına bir gölge düşürmek istemedik lakin belediye liderimin kulağına şunu söyledim. ‘Ayşenur’u unutturmayacak, yaşatacak bir şey yap. Filistin’i hatırlatacak, çabayı hatırlatacak bir şey yap, gelelim onu açalım. O gün konuşuruz’ dedim. İşte bugün o gündür arkadaşlar.

Ayşenur, Antalya’da doğmuştu, hem ABD’nin hem de Türkiye’nin vatandaşıydı. Washington Üniversitesi’nde psikoloji okumuştu. Lakin dünyadaki eşitsiz nizama, emperyalist sisteme ta Amerika’dan itiraz ve isyan ediyordu. İsrail’in Filistin’deki zulmüne hepimiz üzere karşı çıkıyordu. Fakat hepimizden farklı olarak kalktı Filistin’e gitti. Orada yapılan zulmü protesto etti. Bir alçak kurşunla hayatını kaybetti. 19 Eylül günü burada gözyaşları içinde onu daima birlikte on binlerle yolcu ettik. Artık bugün burada bu parkta, Filistin bayrağının renklerini taşıyan çiçeklerle, barış sembolüyle onun ismine bir park açılışı yapacağız. Sayın Başkan hazır olduğunda Ankara’ya geldi, Meclis’teki odamda bana gösterdi. Projeyi anlattı. Üstten bakınca barış sembolü görüldüğünü Filistin Bayrağı’nın renklerini taşıyan çiçeklerle donatıldığını, kızımızın isminin oraya verildiğini söyledi. Bu merasimi kimlerle yapabileceğimizi sordu. Dedim ki hiç elbet ailesi orada olacak.

Hiç elbet 1970’lerde Filistin için iki değerli dayanışma vardı. Bir tanesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin üçüncü Genel başkanı Bülent Ecevit ile Yaser Arafat’ın, Filistin Kurtuluş örgütü Lideri Yaser Arafat’ın dostluğu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Filistin devletine gösterdiği dayanışma, orayı temsilen partinin son genel başkanı, mevcut Genel Başkanı olarak ben olurum. Lakin öbür dayanışma Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adınadır. Onları Bora Abi temsil eder. Ayrıyeten bugünlerde Cumhuriyet Halk Partisi, Filistin sorununda bir diğer siyasi partiden çok farklı biçimde ayrışıyor.”

ABD Lideri Donald Trump’ın Gazze’ye yönelik sözleri üzerinde konuşmasını sürdüren Özel, şunları kaydetti:

“Bugün Trump ‘Gazze güzelmiş’ diyor, ‘Orayı boşaltayım’ diyor, ‘Oraya hoş oteller yaparız, casinolar yaparız, Gazze’de bir tatil kenti yaparız’ diyor. Birileri susuyor. O denli Netanyahu ile vakit zaman kayıkçı arbedesi yapıyordu, artık onu bile yapmıyor. Güya ‘One minute’ diyordu ne minute’ler, ne saatler, ne günler, ne aylar geçti. Ağzını açıp Trump’a bir şey söylemiyor. Trump resmen soykırımın üstüne, Gazze’deki soykırımın üstüne tehciri, oradan o insanların etraftaki beş Müslüman ülkeye gitmesini savunuyor. Buna ses etmediği üzere yandaş köşe müelliflerine, ‘Hicret olabilir’ diyor. Güya Hazreti Muhammed’in hicretini Filistinlilere örnek gösterip, dini hisleri sömürüp Filistin’i Gazze’yi boşaltıp Trump’a inşaat alanı açacak kadar alçaklaşabilecek birilerine yol veriyor. Kendisinin önünü açmasını sağlıyor.

Buradan açıkça söyleyelim; Amerikan liderleri bazen meczup taklidi yaparlar lakin hesapları şeytanın bile aklına gelmeyecek hesaplardır. Trump’ın oradaki ince kıyı şeridine, oraya kuracağı beş tane 10 tane otele, casino‘ya, orada oynattıracağı kumarın gelirine baktığını düşünmesin kimse. O uzun kıyı şeridinin önünde Doğu Akdeniz’in Avrupa’ya, bütün Avrupa’ya 100 yıl yetecek hidrokarbon yatakları var. Amerikan emperyalizmi, Amerikan başı, Amerika’nın planı Trump’ın mecnun taklidi ile gizlenmeye çalışılıyor. Bugün Trump’a susan bir mecnuna değil, Filistin’in tehcirine, soykırımdan sonra öz vatanlarından sürülmesine ve Doğu Akdeniz’deki hidrokarbonların İsrail’le Amerika’ya peşkeş çekilmesine susuyor demektir. Bunu görecek herkes.

Rümeysa kızımız Amerika’yı protesto etti diye aylarca içeride yattı. Vaktiyle Trump’a ‘Bu can bu vücutta durdukça papazı alamazsın, rahip Brunson’ı alamazsın. Ver papazı, al papazı’ deyip, kendisi Amerika’daki Fethullah Gülen’i almadan rahibi vermeyeceğini söyleyip, Trump’ın bir telefonu, telefondaki bir fırçasıyla apar topar Rahip Brunson’ı yollayan Erdoğan’a ve maalesef Türkiye’ye Trump her konuşmasında rahibi hatırlatıyor. Diyor ki ‘Erdoğan’ı severim, aram düzgündür. Geçmişte istedim çabucak rahibimi verdi.’ Halbuki Erdoğan ‘Bu can bu vücutta durdukça vermem’ diyordu, lakin Trump ‘İstedim, çabucak verdi’ diyor. Erdoğan’a o günlerde yaptığı tehdidi, mal varlığı hatırlatmasını, ‘Eğer rahibi vermezsen mal varlığını açıklarım’ diye yaptığı o zamanki şantajı ve Erdoğan’ın bir anda kendisine nasıl teslim olduğunu Erdoğan’a da maalesef bize de hatırlatıyor.”

“İşte ben ‘Burada kimler olsun, kimler bulunsun?’ dendiğinde o partiden, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden, Genel Liderinden Genel Lider söylemi ile biz ayrışırken, Adalet ve Kalkınma Partililer Filistin’i unutmuşken, ‘Nehirden denize’ deyip Filistin yürüyüşü düzenleyip pürüz olunan, karşısına polislerin dikildiği bütün Türkiye’ye AK Parti idaresinin ikiyüzlülüğünü, hem İstanbul Emniyeti, Valilik ancak temel olarak Erdoğan’ın talimatlarıyla nasıl engellendiğini gösteren İstanbul Vilayet Liderimiz Özgür Çelik’i buraya davet ettik.

Özgür Çelik bu iki yüzlülüğü her fırsatta ortaya seriyor. Ben uygun görmeleri halinde sevgili Bora Abi’yi İstanbul Vilayet Liderimiz Özgür Çelik’i, Filistinli öğrencilerin başkanı, bana her fırsatta Deniz Gezmiş’in arkadaşı İsa’nın Deniz’in çok sevdiği kitabı Türkçe’ye çevrilince ve 1976’da gelip onu alıp götüren İsa’nın kendisine emanet ettiği kitabı, bana getirip armağan eden, ‘Denizlerin yolundan giden biri olunca Türkiye’de, ona ver dediği’ o kitabı bana ikram eden, bugün de Ayşenur’un kabri için Filistin’den toprak getiren Yusuf’u buraya davet ediyorum. Buyursunlar gelsinler. Ve buradan bir kere daha bütün Türkiye’ye şunu söylemek istiyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi kuruluşun ve kurtuluşun partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi idealizmin partisidir. Kelamından dönmeyenlerin, dostunu satmayanların, konjonktüre nazaran değişmeyenlerin, emperyalizme teslim olmayanların, yaşasın ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyebilenlerin partisidir. İçinde bulunduğumuz bu süreçte de kimse kaygı etmesin ki Türkiye’de barışın, kardeşliğin garantisi de Cumhuriyet Halk Partisi’dir, her türlü yakışıksız tertibe karşı Cumhuriyet’in kurucu kıymetlerinin garantisi de Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Hepinizi hürmetle selamlıyorum, ailenin acısını bir sefer daha paylaşıyorum. Ve Ayşenur Ezgi Eygi’nin ismini yaşatmaya, onun anısını yaşatmaya, onun kadar yiğit, onun kadar idealist olmaya ve bir gün bu merasimi Filistin’de yapmaya varana kadar uğraşa devam diyorum.”