Teknoloji, beyni koruyabilir: Risk yüzde 58 azalıyor
Araştırmanın başındaki isimlerden Baylor Üniversitesi’nden psikolog ve sinirbilimci Michael Scullin, “Her gün haberlerde teknolojinin bizi nasıl berbat etkilediğini konuşan beşerler görüyoruz. ‘Beyin çürümesi’ ya da ‘dijital demans’ üzere sözler sıkça kullanılıyor. Biz de bunun ne kadar hakikat olduğunu araştırmak istedik” dedi.
Analiz sonuçlarına nazaran, teknoloji kullanımı bilişsel bozulma riskini yüzde 58 oranında azaltıyor. Ayrıyeten teknolojiyle ilgili olan bireylerde vakit içinde bilişsel gerileme oranları da yüzde 26 ila yüzde 34 daha düşük.
Araştırma nedensellik değil, temas ortaya koyuyor. Zira her çalışma farklı tıpta teknoloji kullanımını ölçtü: Kimi akıllı telefon kullanımına odaklandı, kimi toplumsal medya üzere dijital platformlara.
Ancak iş, eğitim seviyesi ve sosyoekonomik durum üzere değişkenler hesaba katıldığında bile bu olumlu münasebet geçerliliğini korudu. Teksas Üniversitesi’nden nöropsikolog Jared Benge, “Yaşlı bireyleri teknolojiyle etkileşime girmeye teşvik etmek, zihinsel sıhhati desteklemede güçlü bir usul olabilir” sözlerini kullandı.
ZİHİNSEL AKTİVİTEYİ DESTEKLEYEBİLİR
Araştırmacılar teknoloji kullanımının demans riskine karşı nasıl müdafaa sağlayabileceği konusunda birkaç farklı düzeneğe dikkat çekti. Yeni uygulama ve aygıtlar öğrenmenin beyni uyarabileceği, münasebetiyle zihinsel aktiviteyi destekleyebileceği düşünülüyor.
Buna ek olarak, teknoloji toplumsal kontakları da güçlendirebiliyor. Görüntü aramalar ve toplumsal medya üzere araçlar, yalnızlığı azaltıyor. Yalnızlık ise daha evvelki araştırmalarda demansla kontaklı bulunmuştu.
Ayrıca teknolojinin, yaşla birlikte zayıflayan zihinsel fonksiyonların etrafında bir “destek yapısı” oluşturarak bireylerin daha uzun müddet bağımsız kalmalarını sağlayabileceği düşünülüyor. Örneğin, ilaç hatırlatmaları yahut sıhhat randevuları için kullanılan uygulamalar bu dayanağın bir modülü olabilir.
Çalışmanın geniş data seti ve örneklem büyüklüğü, yaşlı bireylerin teknolojiyle olan alakasını güçlendirmenin ehemmiyetini vurguluyor. Scullin, “Eğer teknolojiye uzak duran bir ebeveyniniz ya da büyükbabanız varsa, bu mevzuyu tekrar düşünün” diyerek teknolojiye adım atma konusunda sabırlı olunması gerektiğini hatırlattı.
